Lezzetin de eşsizi olur mu demeyin! Herşeyin
harikası, güzeli, mükemmeli, eşsizi oluyorsa lezzetin de eşsizi olmaz mı?
Bir Ramazan günü yolumuz Topkapı Sanayi Camiine
düştü. Değerli dostumuz caminin imam hatibi dedi ki: "Hocam bizim cemaat
alışkındır namazı kıldırdıktan sonra beş on dakika bir şeyler
anlatıverin?"
Namazı bitirdikten sonra konuşmamıza; "Yediğiniz
meyvelerin lezzetinin yüz kat, bin kat artmasını ister misiniz?" şeklinde
bir soruyla başladık.
Dinleyeler, "Olur mu öyle şey! Elmaysa elma,
portakalsa portakal, olsa olsa biraz lezzetlisi, tatlısı olur o kadar. Tadının
yüz kat, bin kat artması da ne oluyor?" dercesine merak ve hayret, bir o
kadar da heyecanla yüzüme baktılar.
"Bu mümkün" dedim ve anlatmaya başladım.
"Şu mübarek Ramazan gününde, faraza caminin içine bir nur inse,
ışınlamavarî bir şeyler olsa, beyaz elbiseler içerisinde, nuranî bir zat enva-i
çeşit meyvelerle dolu altın bir tepsiyle çıkagelse ve dese: Ben Cebrail'im,
beni size Allah gönderdi. Bu kullarım benim rızam için oruç tutuyorlar, namaz
kılıyorlar. Ben de onlara iltifat olsun diye bu meyveleri gönderdim. Zevkle,
lezzetle yiyebilirler."
Böyle şey olur mu demeyin! Faraza dedik ya, Cebrail (as)
insan kılığında, Dıhye sûretinde Peygamberimize (asm.) vahiy getirdiğini
biliyoruz. Böyle bir şey bizim için mümkün olmaz elbette. Mümkün olsaydı, neler
hissederdik, o meyveleri nasıl yerdik? Lezzetleri yüz kat, bin kat artmaz
mıydı?
"Doğru!" dercesine başlarını salladılar ve
ben devam ettim: Allah aşkına söyleyin. Cebrail (as) bize Allah'tan meyve
getirdiğinde sevincimizden onları yemeye kıyamıyoruz, yediğimizde de çok farklı
bir zevk ve lezzetle yiyoruz. Peki, o meyveleri Cebrail (as) altın tepsiyle
getirdiğinde Allah gönderiyor da, manavdan, pazardan satın aldığımız,
ağaçların dallarından kopardığımız zaman başkası mı gönderiyor? Cebrail (as)
getirdiğinde başka duygular içerisine giriyoruz da, pazardan aldığımızda niçin
aynı heyecanı duymuyoruz? "Bu meyve Rabbimin hediyesidir, ikramı ve
iltifatıdır. Bana değer vermiş, en güzel şekilde ambalajlamış, gözümün,
burnumun, dilimin, midemin zevkini düşünüp ona göre takdim etmiş, bana olan
sevgisini böyle göstermiş. Nasıl heyecanlanmam, nasıl mutlu olmam, nasıl
sevinmem?" düşüncesiyle yediğimizde aynı mutluluğu yine hissedebiliriz
ve Allah'ın lütfü, hediyesi, ikramı olduğunu düşünerek meyvenin kendi lezzetinden
yüz kat, bin kat daha üstün bir lezzet alabiliriz.
İşte meyvenin lezzetini bin kat artırma formülün
Şaban Döğen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder