Bir varmış, bir yokmuş,
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, ben diyeyim eski zamanlarda, siz deyin yeni zamanlarda. Bülent adında çok] meraklı bir çocuk varmış. Her çocuk biraz meraklı olurmuş\ ama Bülent'inki farklıymış. Gittiği evlerde merakından odaları dolaşır, başkalarının eşyalarını karıştırırmış. Kimsenin eşyasını almazmış ama izinsiz her yeri karıştırmaktan hoşlanırmış.
Annesi ona yaptığı bu hareketin yanlış olduğunu defalarca söylemiş. Buna rağmen Bülent, bir türlü bu huyundan vaz-geçmiyormuş.
Bir gün annesiyle halasına gitmişler. Çocukları okulda olduğu için halası ona sıkılmasın diye oyuncaklar getirmiş. Bülent bir süre oynamış. Annesi ile halası çaylarını içerken o, sessizce evi dolaşmaya başlamış. Önce mutfağa gitmiş, buzdolabını açıp iyice bir göz gezdirmiş. Sonra diğer odaları dolaşmış ve çocuk odasına girmiş. Çocukların kitaplarına bakmış. Sıkılınca da dolapların çekmecelerini açıp içlerini karıştırmış. Bülent birden avazı çıktığı kadar bağırmaya başlamış. Çekmecenin içinde bir fare varmış. Öyle korkmuş ki kalkıp kaçacak cesareti bulamıyormuş kendisinde. Birden fare konuşmaya başlamış.
- Korkma, bağırma! Ben sadece oyuncak bir fareyim, sana bir şey yapmam.
Bülent çok şaşırmış.
- Ama sen konuşuyorsun, demiş.
Fare onu duymamış gibi;
- Ben seni tanımıyorum, kimsin sen? diye sormuş.
- Ben Ayşe'nin halasının oğluyum.
Fare kaşlarını çatarak ona bakmış.
- Ayşe evde yok, sen neden açtın bu çekmeceyi, neden izinsiz onun eşyalarını karıştırıyorsun, ayıp değil mi? Diye sormuş.
Bülent çok utanmış, ne diyeceğini bilememiş. Susmuş kalmış.
- Başkalarının eşyalarını karıştırmak, izinsiz alıp kullanmak yanlış bir davranıştır. Akıllı} terbiyeli çocukların bunu yapmaması gerekir. Çekmeceyi karıştırdığını görünce konuşmadan edemedim, demiş fare.
Bülent aceleyle farenin olduğu çekmeceyi kapatıvermiş. Fare kapalı çekmecenin içinden şöyle bağırıyormuş.
- Bak benim gibi şirin ve iyi bir fareyle değil, başka birşeyle de karşılaşabilirdin!
Bülent, koşarak odadan çıkmış. Salona annesinin yanına gitmiş. Yaptığı hareketten çok utanıyormuş.
Sonra koşarak tekrar Ayşe'nin odasına girmiş çabucak çekmeceyi açmış, içindeki fareye;
- Çok özür dilerim! Bir daha asla kimsenin eşyasını karıştırmayacağımı söylemeye geldim, sana teşekkür ederim, demiş. Farenin konuşmasına fırsat vermeden hemen çekmeceyi kapatmış, tekrar salona dönmüş. Artık üzerinde kötü bir huyu atmanın rahatlığı varmış. O günden sonra kimsenin eşyasını asla karıştırmamış. Güzel huylu, iyi bir çocuk olmuş.
Sema Maraşlı - Bana Bir Masal Anlat
2 Ocak 2012 Pazartesi
MERAKLI ÇOCUK
Etiketler:
Hikayeler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder