19 Ağustos 2013 Pazartesi

MISIR / MAZLUM MÜSLÜMANLAR...



Bugünlerde nereya kafamızı çevirsek kan, nereye gözlerimizi diksek kin, ne tarafa dönsek arkadan vurulmuşluğun acısı sarıyor yüreğimizi... Ve elllerimizin özgür olmasına karşın hareketlerimizin tutsak olduğunu anlıyoruz, kapı komşumuz Mısırlı Müslüman Kardeşlerimizin nasıl birer mısır koçanı gibi Katil Mısırlı Biçerdöverlerce katledildiğine şahit oluyoruz. Ne acıdır ki sadece şahit olabiliyoruz, yardımcı olamıyoruz.
Bir şeyler hatırlatmalı bizlere bu sahneler, bir şeyleri kanatmalı içerimizde, İslam Coğrafyası Kan ağlıyor. Aslında İslamın Habil ve Kabilden bu yana düşmanları yüzlerce yıldır başımıza vura vura ne olduklarını avaz avaz bağırdığı halde biz uyanmadık, biz uyuduk, onlar üretti biz araştırmadan yedik, onlar üretti biz incelemeden izledik, onlar üretti biz sadece tükettik... Özgürlüğümüzü, ünümüzü, kişiliğimizi, kimliğimizi...
Tükettik...
En azından geç olmadan Asımlar yetiştirmeye, Musalar üretmeye, Özgürlüğün gerçek anlamını ruhlarımıza nakşetmeye karar verelim ve adımımızı Bismillah ile atalım...
Ayrıca Müslümanların kanlarını ancak Müslümanlar temizlemeli, Eli Kanlı Bitişmiş Milletler, Ağzında Müslüman Etleri Kokan Amerikan Haydutları, Ellerini Kana Bulamış Rus Ayılarından değil Müslümanlardan gelmeli yardımlar ve temizleyenler yine Müslümanlar olmalı...
YA RABBİ MISIRLI MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZE VE TÜM DÜNYADA ACIMASIZCA KATLEDİLİP BİZLERİN ONLARIN KATLEDİLİŞLERİNE ŞAHİT OLDUĞUMUZU SANA ŞİKAYET EDEN ŞEHİTLERİMİZİ KATINA KABUL ET, BİZLERE BİRLİK ŞUURU VER, KALPLERİMİZİ BİRBİRİNE ISINDIR, BİR VÜCUDUN AZALARI GİBİ BİZLERİ KENETLE BİZ BİRİMİZE, DÜŞMANLARI BİZİM ELLERİMİZLE KAHRET... İMANIMIZI ARTIR... AMİN...

13 Ağustos 2013 Salı

CAN DEMİRYEL - AŞK

Çok güzel bir şiir ve yorumlama...




AŞK
Aşk,
Kâbe’nin siyah örtüsüne yüz sürenin gözünden dökülen
Aşk,
Mecnun Leyla’ya “sen de kimsin” dediğinde maralların gırtlağına tıkanan
Aşk,
Hesap gününde anaya yavrusunu unutturan neyse
Herkesi ve her şeyi öyle unutturan
Aşk,
Yangın yeri
Aşk,
Talan
Aşk,
Dağları yürüten
Bir gece ayı sol, güneşi sağ eline verseler de vazgeçilmez olan
Aşk,
Damda deve aratan
Balıklara iğnesini getirten
Ebu Bekir adında birini yoldaş eden
Aşk,
Fatıma’nın paklığı
Zeyneb’in cesareti
Vahşi’nin keşkesi
Aşk,
Meryem
Tahta atların üzerinde anakaralar aşıran
Kâğıt gemilerle okyanusları bitiren
Oyuncak kılıçlarla haramileri düşüren
Aşk, İkindi
Aşk, Şimdi
Aşk, Bekleyen
Aşk, Hatice
Kimsenin kimseye hayrı olmadığı yerde
Yine de ilk akla gelen
Sonsuz karanlıkların ortasında
Vurgun yemiş bir çığlıkla çerağlar yakan
Aşk,
Koşmak
Aşk,
Safa ile Merve arasında olmak
Aşk,
En çok ağlamayı kendine yakıştırmak
Aşk, Ummak
Koşmak, koşmak, koşmak
Aşk,
Hacer
Bir aba
Bir hırka
Bir nefeste kırkbin kere adını söyletebilen
Aşk,
Mevlana
Bütün evliyaların gizlediği
Bütün abdalların izlediği
Bütün dervişlerin içlerinden geldiği gibi
Aşk,
En çok İsa’ya yakışan
Sabırsa Eyyub’a yazılan
Merhametse son Nebi’ye inen
Aşk,
Denizler tutuşturulduğunda
Dağlar yürütüldüğünde
Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde
Herkesin her şeyi
Her şeyin herkesi unuttuğu günde
Aşk,
Unutmamak
Aşk,
Eczası olmayan vurgun
Aşk,
Onun gidişinin ertesinde dudakların kuruması
Kayıp giden yıldızların şarkısını söyleyebilenlerin
Kıskanç kervanların zümrüt yüklerine
Dönüp bir kez olsun bakmayanların yeteneği
Aşk,
Gözükaralık
Aşk,
Yalnızlık
Aşk,
Öksüz şehirlerin kapısında
Bağdatta, Gazzede, Kandeharda, İstanbulda
Isırdıkca kanayan dudaklardan dökülen sözlerle
Havanın nasıl, saatin kaç olduğunu sormak
Aşk,
Hiç kimsenin hiç kimseyi bu kadar sevmemesi
Yağmurun incire, zeytinin bala söylediği
Anla işte
Aşk,
Onbir yaşındaki Muhammed’in annesi
Aşk,
Eylem
Dünyanın en güzel başkaldırması
En güzeliyle hem de dünyanın
Bir hırkadan, yazılmış en güzel şiiri bulup çıkarmak
Aşk,
Hiç kimsenin hiç kimseyi bu kadar güzel beklememesi
Aşk - İbrahim Sadri
İbrahim Sadri Yorumu

Can Demiryel Yorumu 

7 Ağustos 2013 Çarşamba

HAYIRLI BAYRAMLAR

MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN TÜM İSLAM ALEMİNE VE ÜLKEMİZE, HUZUR, MUTLULUK VE HAYIRLAR GETİRSİN... Image Hosted by ImageShack.us Image Hosted by ImageShack.us Image Hosted by ImageShack.us Image Hosted by ImageShack.us Image Hosted by ImageShack.us Image Hosted by ImageShack.us Image Hosted by ImageShack.us Image Hosted by ImageShack.us
Image Hosted by ImageShack.us

3 Ağustos 2013 Cumartesi

1 Ağustos 2013 Perşembe

AĞAÇLAR


STRESTEN KURTULMANIN KESTİRME YOLU: AĞAÇLAR

“Kendinizi gergin mi hissediyorsunuz? Hemen kalkın, size en yakın yerdeki ağacı seyretmeye başlayın. Eğer yakınınızda çam ağacı varsa daha da şanslısınız. Stres atmak için çamın üzerine yok.”

Bu görüşün kaynağı Teksas Üniversitesi. Bu sözlerin sahibi ise ağaçların insan üzerindeki etkileri konusundaki araştırmasını yakın zamanda tamamlayarak, araştırma sonuçlarını dünyaya açıklayan, Teksas Üniversitesi’nden Profesör Roger Ulrich.

Profesör Roger Ulrich’in araştırmalarına göre ağaçları seyretmek, üç-beş dakika bir ağaca bakmak insana sinir ilacı almışçasına rahatlatıcı etki yapıyor. Ağaçlık yollardan geçerek işlerine giden kişiler daha sakin ve rahat olarak işlerine başlıyorlar. Prof. Ulrich, sinirleri gevşetici etkisi açısından çam ağaçlarını özellikle öneriyor.

Araştırmalara göre çam ağacının stresi azaltıcı etkisi öteki ağaçlardan çok daha fazla. Görüntüsünün insanlara güzel duygular ve pozitif düşünce aşıladığı belirtiliyor. Üzerinde durulan bir diğer ağaç da çınar. Bol yapraklı çınar ağacını beş dakika seyretmek kişiyi rahatlatıyor ve stresten kurtarıyor. Profesör Roger Ulrich, ağaçlı yerlere uzak olanlar için de bilgisayar ekranında ağaçlı manzaralar ve ağaçlar arasında sanal gezinti filmleri öneriyor. Teksas Üniversitesinin bu konudaki açıklaması da şöyle:

Ağaçlara bakmak dallarını seyretmek rüzgârda uçuşan yaprakları izlemek stresten kurtulmak için en kestirme yol. Hatta pencereden üç- beş dakika bile ağaçlara bakmak, incecik dallarını uçlarına dek izlemek ayrı bir sinir ilacı. Gerçek ağaç olmayan ortamlar içinde bilgisayar var. Sanal ağaçlar aynı etkiyi yapabiliyor. Özellikle yüksek tansiyonluların “ağaçlı” rahatlamayla tansiyonları normale iniyor. Kaslar gevşiyor ve insan dinlendiğini, ferahladığını, stresini belli oranda üzerinden attığını hissediyor.