Bir varmış, bir yokmuş, Evvel zaman
içinde, kalbur saman içinde, Allah'ın yarattıkları buğday tanesinden çokmuş,
Kimi kavak gibi uzun, kimi kabak gibi tombulmuş, Kimi yürürken tıs tıs eder,
kimi kuş gibi uçarmış. Yeşil mi yeşil, güzel mi güzel bir orman içinde iki
arkadaş kaplumbağa yaşarmış. Birinin adı Meyşa diğerininki ise Tişni imiş.
Meyşa ile Tişni çok iyi arkadaşmış.
Meyşa hareketli, yardımsever,
çalışkan, dost canlısı bir kaplumbağaymış. Tişni ise tembel, dünyayı
umursamayan, herkesten uzak durmayı seven bir kaplumbağaymış. Tek arkadaşı
Meyşa imiş. Meyşa ve Tişni her akşam aynı ağacın altında buluşurlarmış.
Meyşa her gün uzun uzun yürür, yolda
gördüğü hayvanlarla tanışır, arkadaş olurmuş. Tişni'ninse her gün yaptığı tek
şey bol bol yemek yemek ve uyumakmış. Meyşa, Tişni'ye devamlı olarak;
- Haydi Tişni sen de biraz gez, hareket
et, çok şişmanladın, dermiş. Tişni ise;
- Biz kaplumbağalar zaten yavaş
hayvanlarız; bizim hareketimizden ne olacak, diyerek yatarmış. Sürekli yemek
yediğinden çok obur bir kaplumbağa olup çıkmış. Bulduğu her otu yiyormuş. Meyşa
ona;
- Her otu yeme zehirlenirsin, dermiş
ama o bildiğinden hiç şaşmaz, kimsenin sözüne kulak asmazmış.
Bir gün Meyşa, Tişni'yi ormanda
gezmeye ikna etmiş. Birkaç adım gidince Tişni "Yoruldum!" diye
şikâyet etmiş.
Dinlenmek için bir yerde durmuşlar.
Sürekli boğazını düşünen Tişni, yiyecek bulmak için etrafa bakmaya başlamış,
paha önce görmediği kırmızı meyveli bir sarmaşık görmüş. Yemek için meyvelere
doğru ilerlemiş. Meyşa;
- Hayır, Tişni onları yememeliyiz.
Ne olduğunu bilmiyoruz, zararlı olabilirler, demiş.
- Baksana kırmızı kırmızı meyveler.
Ne kadar da güzel görünüyor, gel sen de ye, demiş Tişni.
Meyşa yememesi için çok yalvardıysa
da Tişni'yi vazgeçirememiş. Tişni hem yiyor hem de Meyşa'yı;
-Gel gel, sen de ye çok lezzetli,
diye çağırıyormuş.
Tişni tıka basa yedikten sonra
uyumaya gitmiş. Daha yeni uykuya dalmış ki dayanılmaz bir karın ağrısıyla
uyanmış.
Meyşa, arkadaşının yanına koşmuş;
ama elinden gelen hiçbir şey yokmuş. Tişni karın ağrısıyla kıvranıyormuş. Meyşa
ne yapacağını şaşırmış. Aklına arkadaşı geyiği çağırmak gelmiş. Geyik
hastalıklardan anlarmış. Koşa koşa geyiğin yanına gitmiş. Tişni'nin başına
gelenleri ona anlatmış. Geyik şifalı otlardan bir ilâç hazırlamış. Tişni'ye
bunu içirmiş.
Tişni o günden sonra bir daha asla
bilmediği yiyecekleri yememiş. Meyşa ile birlikte her gün ormanda uzun
yürüyüşler yapmış. Meyşa artık onun çok yemesine de engel oluyormuş. Tişni
şişmanlıktan kurtulmuş, sağlıklı bir kaplumbağa olmuş. İki arkadaş ormanda uzun
yıllar yaşamışlar.
Sema Maraşlı - Bana Bir Masal Anlat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder