26 Ağustos 2009 Çarşamba

EZANLA NAMAZ ARASI KADAR ÖMÜR



Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı,nur yüzlü dedesine merakla soruyor :
Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?
Dede tatlı bir gülücükle:
Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum. deyince torun: Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı? der.
Dede: Evet yavrum. Ömür, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadardır. diye cevap verir.
Torun yeniden sorar: Namazsız ezan ve ezansız namaz sözlerinden ne Kastettiğini anlamadım dedeciğim. Bu ne demek açıklar mısın?
Dede şefkatle ellerinden tuttuğu torununa: Bak yavrum, geçenlerde komşumuzun çocuğu doğdu. Çocuğun kulağına ezan okundu değil mi? işte o ezanın namazı kılındı mı? Kılınmadı. O ezan “Namazsız ezan"dı. İnsan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezanı yoktur. O da "Ezansız namaz"dır. Aslında o namazın ezanı insan doğunca okunmuştu kulağına. "Bak ey insan! Doğdun, ama öleceksin, ömür çabuk biter, hayatını iyi değerlendir. Boşa vakit harcama!" ikazını yapıyordu o ezan.
İşte yavrum hayat ezanla namaz arası kadardır. Sakın boşa geçirme. Ömrünü dolu dolu yaşa, bir nefes bile boşluk bırakma!
Alıntı

Hiç yorum yok: