24 Şubat 2009 Salı

SATRANÇ VE YUSUF

Yusuf için yaklaşık 4 hafta önce satranç takımı almıştım. Bayram tatilinde kuzeni olan Çağrı ile biz oynarken merak etti bende sana alırım ve öğretirim senle oynarız demiştim. Yusuf çok bilmediği ve ağır bir oyun olan satrancı görünce çok sevindi ve oynamak istedi tabiki taşların hamleleri dizilimleri için bir hayli yol alması gerekiyor. Erken başladı sanırım ama kendisi istedi hemen hergün oynuyoruz.

Genellikle Yusuf yeniyor. Bilgisayarda da oynuyoruz. Bilgisayardaki program bir sonraki hamle ihtimallerini belirtiyor Yusufta ona göre oynuyor. Haliyle ben yeniliyorum. Ben programın hamlelerine göre yapmadığımdan olsa gerek...
Önceki hafta Halası ve Babaannesi gelmişler idi. Yusuf halasını çok sever, halasıda onu. Yusufla çok ilgilenmiş ve çokta emeği geçmiştir. Yusufu kırmaz. Oynarlar, gezerler tozarlar, parklara giderler halası Yusufu kırmaz çoğunlukla... Bu nedenle farklı bir şehirde görev yapan halası özlemiş Yusuf'u biz gidemedik kendileri geldiler sağolsunlar. Gelirken armağan olarak yazı tahtası getirmiş. Yusufun yazı tahtası vardı ama kalemin ucu ile delmişti bir iki yerini. Bende dedim ki oğlum bu tahta tamamen bozulsun ondan sonra Halanın getirdiğini kullanırsın. Senmisin bunu diyen bizim büyük paşa alır eline boyama kalemlerini tahtayı boyar bir sürü... Soruyorum oğlum halanınkini kullanmak için mi bu tahtayı tahrip ettin diye...
Yusuf'ta Evet, halamın hediyesini kullanmak için bunu boyadım. diyor. Yusuf için neyse o... Dobra dobra beyfendi.
En son geçtiğimiz haftada Ankarada bulunan dayısı ve yengesi gelmişler idi. Yusufun keyfine diyecek yoktu. Baya güzel zaman geçirdiler. Onlarında ayaklarına yüreklerine sağlık. Allah tüm dualarını dergah-ı izzetinde kabul buyursun.

Owner

Hiç yorum yok: