Tarihimizde Çapanoğlu lakabıyla anılan bir sülâle vardır. Yozgat şehrini kuran Ahmet Paşa, bu sülâlenin ilk tanınmış kişisi olup 1764 yılında Sivas valisi iken önce azledilmiş, ardından da idam ettirilmiştir. Ahmet Paşa'nın büyük oğlu Mustafa Bey ve ardından da küçük oğlu Süleyman Bey, vali olurlar. Süleyman Bey, bu sülâlenin şöhretini afaka salmış bireyidir. Yozgat şehrini bayındır hâle getiren ve Osmanlı hükümet boşluğundan istifade ile Amasya, Ankara, Elazığ, Kayseri, Maraş, Niğde ve Tarsus'u içine alan bir hükümet kurup adını Celalîler listesinin serlevhasına yazdıran odur. Süleyman Bey zamanında sadece halk arasında değil; devlet kademelerinde de Çapanoğlu adı, korku ve çekingenlikle anılmaya başlar.
İşte o dönemde devlet memurlarından biri, verilecek bir yolsuzluk kararını kovuşturmak üzere müfettiş tayin olunur. Araştırmaları ona, Çapanoğullarından birkaç kişinin de yolsuzluklarda parmağı olduğunu gösterir. Çapanoğlu Süleyman Bey'in nüfuzundan çekinen memur, durumu yakın bir arkadaşına anlatıp fikrini ister. Aldığı cevap şöyledir:
— Bu işi fazla kurcalama; altından Çapanoğlu çıkarsa başın belâda demektir!..
Müfettiş ne yapsın; soruşturmalarını yarıda bırakıp yuvarlak cümleler ile sonucu ilgili mercilere bildirir.
Çapanoğlu Süleyman Bey yaşadığı zamanda, takvimler 1700'lü yılların sonuna yaklaşmaktaydı. Şimdi 2000'li yıllardayız ve bir yerlerde yolları daima bir Çapanoğlu kesmiş oluyor.
İskender Pala
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder