28 Aralık 2008 Pazar

BENİM ADIM SABAH


Bir bebeği koklayınca için ısınıyorsa sevinçten...
Bereketli bir tarlada, rasgele bir buğday başağı olmak istiyorsan…

Veya bir kum tanesi hissediyorsan kendini bazen…

Ve güneş alnını, dalgalar ayaklarını okşuyorsa…

Göğsünü gere gere tebessüm edip kucaklamak istiyorsan dünyayı…

Yaşamak sevmektir diyorsan…

Kollarını aç...

Geliyorum.


Benim adım sabah...

Güneşin doğduğu yerde taze bir başlangıcım...

Meltem tebessümüyle bakarım gözlerine

İçini yakar, içini serinletirim.

Üşümeyi de seversin, ısınmayı da...

Benim adım sabah!

Eğer gözlerini açabilirsen görürsün beni,

Anlarsın yalnız olmadığını...

Her duyguna bin duygu katarım peri masallarından çalınmış.

Elimi tuttuğunda, tutabildiğinde korkuyu, sıkıntıyı, acıyı unutursun.

Ağlamayı unutursun...

Toprağa yalınayak basmanın mutluluğunu öğretirim sana...

Kırlarda dolaşmanın sevincini,

Yağmurda yıkanmanın tadını öğretirim...

Selam vermenin sevgiyi nasıl çoğalttığını görürsün erken vakitlerde...

Gülmenin hayatı nasıl aydınlattığını...

Benim adım sabah...

Özlemeyi biliyorsan tebessüm et!

Beklemeyi biliyorsan sabret!

Geliyorum...

Bir sır var beni örten...

Bir sır var düne kadar tanışmıyor olmamıza sebep...

Ve bir sır var her gecenin sonunda elimi tutabilmen için.

Küçücük bir sır.

Paylaş beni...

Ve ben ol!

Her sabah uyandığında duyarsın kokumu...

Benim adım sabah...

Sevgiye başlangıcım!

Hiç yorum yok: