14 Ağustos 2008 Perşembe

BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL



Bildiğin Gibi Değil

Eskiden bir adım vardı,

Umudum feryadım vardı

Şimdi ben o ben değilim...

Yolumu bilmiyorum gülmüyor, ölmüyorum

Bu hayat yordu beni bildiğin gibi değil...

Dallarım devriliyor, gençliğim savruluyor

Bir ayaz vurdu beni, bildiğin gibi değil...

Güllerim devriliyor, gençliğim savruluyor

Vedalar yordu beni, bildiğin gibi değil...

Eskiden mevsim seçerdim,

Solardım çiçek açardım,

Şimdi ben o ben değilim

Bir nefes bir ahım var

Bilmem ne günahım var

Vedalar sardı beni,

Bildiğin gibi değil...

Ölmüyor gülmüyorum bildiğin gibi değil...

Şehrin en karanlık yerinde duruyorum,

Haydi, vur beni,

Hiç ümidim kalmadı, tutunacak bir dalım…

Başım yere eğme benim, mazlum yerine koyma..

Allı pullu düşlerim vardı oysa...

Bir hayat böyle tersine dönmez,

Bir yiğit böyle harcanmaz,

Dağlara taşlara bağırasım geliyor.

İçim yanıyor içim, bildiğin gibi değil...

Bu bir hikâyenin bitişi midir?

Bu kanlı bir veda mıdır?

Bu son savaşçının yediği kurşun,

Bu son kalenin de düşüşü müdür?

Dalgaların çekilişi, bayrakların yıkılışı,

Bu, şarkıların susuşu mudur?

Ömrüm kanıyor ömrüm. bildiğin gibi değil...

Ben bu hayata asiydim, böyle değildim,

Bir yıldız kaydı ömrümden, ben de yenik düştüm

İşte, her şeye sırtımı dönüp koşuyorum,

Sarı güller kahrolsun,

Islak gözler, beyaz mendil kahrolsun,

Kahrolsun bu kaldırım, bu nezaket, mutluluk dilekleri

Canım yanıyor canım, bildiğin gibi değil...

Hiç yorum yok: