9 Nisan 2008 Çarşamba

HAZRETİ EBU BEKİR HALİFE OLDUĞU ZAMAN İNSANLARA ŞÖYLE HİTAB ETTİ



"Ey insanlar! En iyiniz olmadığım halde başınıza getirildim. Fakat Kur'an inmiştir ve Nebi (Sal-lallahu aleyhi ve sellem)'in sünneti de ortadadır. Ben, olsa olsa onun takipçisiyim. Yoksa yeni bir çı-ğır açacak değilim. Eğer bu işi güzel yaparsam bana yardımcı olunuz. Eğer yoldan saparsam beni düzeltiniz. Sözlerime, kendim ve sizler için istiğfar ederek son veriyorum." (Mevaizu's-Sahabe, 17)
"Ey Allah'ın kulları! Sizden öncekileri düşünün ve ölenlerden ibret alın. Dün nerede idiler? Bugün neredeler? Nerede harp meydanlarındaki cengâverlikleriyle anılanlar? Zaman onları da tüketti ve çürümüş kemikler haline geldiler. Artık çirkin sözlerle yad edilir oldular. Çünkü herkes layık oldu-ğuna kavuşacaktır. Nere de yeryüzünü ekip imar eden krallar? Bizden uzaklaştılar ve sanki hiç yaşamamışçasına unutulup gittiler. Dünya başkalarına kaldı. Onlar da yaptıklarıyla göçüp gittiler. Geride bizler kaldık. Ders almasını bilirsek kurtuluruz, gafil davranırsak onlar gibi oluruz."
"Allah rızası için söylenmeyen bir sözde hayır yoktur. Allah yolunda harcanmayan bir malda hayır yoktur. Cahilliği, yumuşak huyluluğunu yenen kimsede hayır yoktur. Herhangi bir yericinin yermesinden korkarak hakkı söylemekten çekinen kimsede de hayır yoktur."
"İyiliği emretme ve kötülüğe engel olma görevini üstlenmiş olanlara itaat edenler kurtulur, borcunu ödemiş olur. Sakın arzularınıza kapılmayın! Arzulardan, aşırı istek ve öfkeden korunanlar kurtulurlar. Kendini beğenmişlikten sakının! Topraktan yaratılmış ve yine toprağa dönecek olan, sonra da haşeratın azığı olacak bir kimse neyle gururlanabilir ki?"
"Çalışın! Günleri, saatleri kaçırmayın. Mazlumun bedduasından sakının ve kendinizi ölüme hazırlayın. Sabredin! Zira her işin başı sabırdır. İhtiyatlı olun! Faydasını görürsünüz. Çalışın! Ameller karşılığını görecektir. Allah'ın sizleri uyardığı azabından sakının ve size vadettiği rahmetine koşun. Anlamaya çalışın, anlarsınız. Allah, sizden öncekilerin neden helak edildiklerini ve ne ile kurtulduklarını açıkça belirtmiştir."
"Allah'ın kendisini dünyada iken niyetlendirdiği bir kul, huzur-u ilahiye getirilir ve sorulur: Bu gün için ne yaptın? Kendin için ne hazırladın? O da takdim edecek hiç bir iyilik bulamaz ve gözlerinde yaş kalmayıncaya kadar ağlar. Sonra günahları ortaya serilir ve Allah'a itaat hususundaki ihmali sebebiyle rezil edilir. Bu sefer gözlerinden yaş yerine kan akıtır. Sonra yine günahları serilir ve rezil edilir. Bu defa dirseklerine kadar ellerini yemeye başlar, sonra bir daha azarlanır, bu sefer öyle yüksek sesle ağlar ki, her iki gözü dışarıya fırlayarak yanakları üzerine dökülür. Sonra bir daha azarlanır ki, o zaman: "Ey Rabbim! Beni cehenneme gönder de bu azabdan kurtar" der.
"Allah Rasülü (SAV) şöyle buyurdu: Nifakla karışık huşudan Allah'a sığının! Sordular: Nifakla karışık huşu nedir? Ya Rasulullah? Buyurdu ki: "Benden huşu içerisinde bulunurken kalpte nifak olmasıdır."
"Ey insanlar! Sizlere tavsiyem şudur ki: Her işte ve her zaman Allah'tan korkun. Hoşunuza gitse de gitmese de hakka bağlı kalın. Doğru olmayan sözlerin hiçbir kıymeti yoktur. Yalan söyleyen yoldan sapmıştır. Sapıtan ise helak olmuştur."

Hiç yorum yok: